27 Eylül 2021 Pazartesi

KEFİR

 KEFİRDEN GELEN SAĞLIK

Kefir Nedir?

Kefir laktik asit bakterileri, bazı asetik asit ve maya bakterilerinin fermentasyonu sonucu birçok biyokimyasal değişikliğe uğrayan ekşi, içinde hafif alkol bulunduran, köpüklü fermente bir süt ürünüdür. Kefir, keskin asit ve mayamsı tadından dolayı meyve ekleyerek tüketilebilir ayrıca soslara, çorbalara, keklere de eklenerek tüketilebilir.









Kefirin Önemi


      • Kefirin düzenli olarak günde yarım litre tüketimi metabolizma üzerine düzenleyici etkiye sahiptir. Ayrıca karaciğer, böbrek, safra, dolaşım sistemi üzerine yararlı etkileri vardır.
      • Kefir orta düzeyde laksatif etkiye sahip olduğundan kabızlık vakalarında tüketimi önerilir.
      • İçerdiği mikroorganizmalar sayesinde bağırsak florasını düzenleme etkisine sahiptir.
  • Kefir bağırsakları çalıştırıp dışkının kolayca dışarı atılması özelliğine sahiptir.





Kefir İçeriği 


Elzem aminoasitlerden bir olan triptofanı bulundurması nedeniyle sinir sistemi üzerinde etkilidir.

Ca, Mg, P bol miktarda bulundurur.



Kefirin içeriği, besin değeri ve tadı üretim şartlarına, kullanılan sütün kaynağına ve yağ miktarına, kefir tanelerinin yapısına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. 




Kefirin Üretimi




Sonuç olarak;

Kefir, biyoyararlılığı yüksek, birçok bakteri ve maya bulunduran bir probiyotiktir.

Antikanserojen, antitümoral, antimikotik, antimikrobiyel olması nedeniyle her yaş grubu tarafından tüketilebilir.

Laktoz intoleransı olan kişilerin, hamilelerin ve yaşlıların günlük diyetlerinde kefir tüketmesi tavsiye edilir.

''SAĞLIKLI BİR GELECEK İÇİN KEFİR İÇİN''








25 Eylül 2021 Cumartesi

ARALIKLI ORUÇ (IF) DİYETİ

ARALIKLI ORUÇ (IF) DİYETİ

Aralıklı Açlık Diyetleri

Obeziteyi tedavi etmek için davranış ve diyet ön planda tutulmuştur. Diyet tedavisi için yeni yaklaşımlar geliştirilmiştir ve bu yaklaşımlardan biri de aralıklı açlık diyetleridir. 



Öğün zamanı uzun aralıklarda tutulan diyetler ''aralıklı açlık diyetleri'' dir(İntermittent Fasting-IF).Bu aralıklarda yiyeceklerden ve enerji içeren içeceklerden uzak durulması beklenmektedir.






Aralıklı açlık diyetleri vücut genel kompozisyonu ve genel sağlığı iyileştirmek için yapılan açlık diyetlerini kapsayan geniş bir terimdir. Bu diyetin değişik açlık aralıklarını kapsayan versiyonları vardır. Temelde 3'e ayrılan açlık diyetleri:

  1. Dönüşümlü açlık
  2. Zaman kısıtlı beslenme
  3. Dini oruç
Dönüşümlü Açlık: Bireylerin arzu ettiği zamanda istediği kadar besin tükettiği günler ve enerji ihtiyaçlarının %25'ini tükettiği açlık günlerden oluşmaktadır.

Zaman Kısıtlı Beslenme: Besin alımının her gün 8 saat ve daha kısıtlı zaman aralıklarında gerçekleştiği beslenme düzeni şeklidir.

Dini Oruç: 1 ay boyunca şafak vaktinden gün batımına enerji alımından kaçınma anlamına gelmektedir.


Aralıklı enerji kısıtlaması, genellikle çok düşük enerjili diyetlerin aralıklı alımına dayanmaktadır. Çok düşük enerjili enerjili diyetler 800 kcal/gün ve daha az enerjinin alımıdır ve 12 haftadan uzun süre yapılması önerilmemektedir.



Aralıklı Açlık Diyetlerinin Vücut Ağırlığı Ve Genel Metabolizmaya Etkileri

1)Dönüşümlü Açlık:

Açlık insülini ve glukoz konsantrasyonlarının azalması
Plazma kolesterolünü ve trigliserit konsantrasyonlarını düşürme
Yağsız vücut kütlesinin korunması, viseral yağlanmanın azaltılması
Dolaşımdaki insülin ve leptin seviyelerinin azaltılması
İnsülin direncinin kırılması
Kan basıncında azalma
(Bazı deney çalışmalarında bulunmuştur.)

2)Zaman Kısıtlı Beslenme:

İnsülin duyarlılığının artması
Vücut ağırlığı, total kolesterol, trigliserit, glukoz, insülin seviyelerinin azalması
(Bazı deney çalışmalarında bulunmuştur.)

3)Dini Oruç:

Tiroid fonksiyonlarının azalması
Serum leptin artışı
Kortizol seviyelerinin artması (açlığa yanıt olarak artar.)
Ağırlık kaybı sağlama
LDL ve açlık plazma glukozu azalması
Tip 2 diyabetli bireylerde Hb1Ac seviyelerinde düşüş
(Bazı deney çalışmalarında bulunmuştur.)

NOT: Aralıklı açlık diyetleri her birey tarafından uygulanabilir DEĞİLDİR. Normal ağırlık ve beden kitle indeksine sahip bireylerde ağırlık kazanımını önlediğine dair çalışmalar yetersizdir.











Kaynakça:

24 Eylül 2021 Cuma

SİGARA BESLENME İLİŞKİSİ

 SİGARA BESLENME İLİŞKİSİ

 

Mehmet Simsek on Twitter: ".“@BilgiMixx: Sigaranın içindekiler..  http://t.co/j5bmolL1P1”"
Şekil 1.1

Sağlığımızı korumanın en temel yolu dengeli ve düzenli beslenmedir. Dengeli beslenmemiz için vücudumuzdaki sindirim, boşaltım gibi sistemlerin düzenli çalışması buna eşli etmelidir.Fakat sigara tüm bu sistemleri olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara içinde bulunan nikotin;

  • Beyin ve sinir sistemini uyuşturucu ve baskılayıcı etkiye sahiptir.
  • Kan basıncını yükseltir.
  • Sindirimi yavaşlatır.
  • Kanın damar içinde dolaşımını bozar dolayısıyla organların yeterli kan alımını engeller.Kardiyovasküler hastalıkların oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

A,C,E vitaminlerinin ön maddesi olan beta karoten ve selenyum ile birlikte antioksidan etkiye sahiptir. Sigara kullanımında bu vitamin ve minerallerin plazmada düzeyleri düşmektedir. Ayrıca sigara kullanımının C vitamini ve beta karotenin alımını azalttığı araştırmalar sonucunda görülmüştür. 

Bu durum bize sigaranın beslenme durumunu olumsuz etkilediği ve yetersiz beslenmeye yol açtığını göstermektedir. Sigara kullananlar kullanmayanlara göre daha az iştahlıdır. Bu bilgiden yola çıkarsak sigara kullanımı yeterli ve dengeli beslenmemiz için bize engel oluyor. Ayrıca araştırmalar sonucu görülen bir diğer durum ise sigara içenlerin C vitamini ihtiyacı  içmeyenlere göre 2 kat artmaktadır.

Sigara içenlerin içmeyenlere göre ağırlıkları ve beden kitle indeksleri daha düşüktür. Sigara içmeyle gelen iştahsızlıkla birlikte besin alımı azalırken , enerji harcaması artmakta sonuç olarak ağırlık kaybı yaşanır.

Yapılan bir araştırmaya göre çok sigara içenler diğerlerine göre daha fazla sıcak meşrubat (çay, kahve vs.) tüketme bununla birlikte şeker tüketimleri de fazla olmaktadır. Buna bağlı olarak ''sigara tiryakilerinin tat duyumunun azalmış olmasından kaynaklı şeker tüketimleri artıyor'' şeklinde bir yorum yapılabilir.


SİGARADAN KAYNAKLI A,C VE E VİTAMİNİ YETERSİZLİKLERİ İÇİN NE TÜKETMELİYİZ?

E VİTAMİNİ (alfa tokoferol)

  • Bitkisel yağlar, 
  • yağlı gıdalar, 
  • mayonez, 
  • fındık, 
  • ceviz, 
  • tahıllar, 
  • soya, 
  • kakao, 
  • unlu gıdalar, 
  • baklagiller, 
  • ayrıca hayvansal gıdalar da mevsimlere göre (özellikle deniz ürünleri) değişkenlik gösterseler de önemli α-tokoferol kaynağıdırlar.
C VİTAMİNİ (askorbik asit)
  • Limon,
  • Greyfurt,
  • Portakal,
  • Mandalina,
  • Ananas,
  • Kivi,
  • Frenk Üzümü,
  • Çilek,
  • Kuşburnu,
  • Karnabahar,
  • Maydanoz,
  • Tere,
  • Kırmızı Lahana,
  • Kızılcık,
  • Koyu Yeşil Yapraklı sebzeler

A vitamini(karotenoid)
  • kırmızı renkli palmiye yağı, 

  • havuç, 
  • koyu yeşil yapraklı sebzeler ve otlar, 
  • kayısı, diğer yeşil sebzeler, domates, 
  • kırmızı biber, 
  • portakal, 
  • mandalina, 
  • bal kabağı, 
  • sarı renkli tropik meyveler, 
  • sarı mısır, 
  • yumurta sarısı,
  • tereyağı



KAYNAKÇA

23 Eylül 2021 Perşembe

ZAYIFLAMAK İSTİYORUM BİR TÜRLÜ ZAYIFLAYAMIYORUM ?



1)Yanlış diyet programı uyguluyor olabilir misiniz?

 
Beslenme programı kişinin yaşına,boyuna,kilosuna,fiziksel aktivitesine uygun olarak hazırlanan karbonhidrat,yağ proteini uygun yüzdeliklere yayılmış sağlıklı ve dengeli beslenme programıdır.Örneğin bu programda yağ yüzdesinin fazla olması kilo alımına yol açabilir.Enerji olarak almanız gerek enerjiyi alsanız bile yağı tutturamadığınızda istediğiniz gibi kilo veremezsiniz.

2)Yeterince su içiyor musunuz?


Metabolik hızınızı yavaşlatmak istemiyorsanız yeterli miktarda su tüketmelisiniz. Su ayrıca besinlerin emiliminde ve sindiriminde görevlidir.

Eğer suyun tadını sevmiyorsanız ona aroma katarak tüketebilirsiniz; örneğin limon sıkın ya da sevdiğiniz bir meyveyi ekleyin!!Sabah kalkar kalkmaz 1 bardak su mutlaka için :)

Acıktığınızı hissettiğinizde önce bir bardak su içerseniz gerçekten acıkıp acıkmadığınızı anlarsınız çünkü acıkma ve susama olduğunda beynimiz aynı uyarıları gönderir.




3)Yeteri kadar fiziksel aktivite yapıyor musunuz?


Zayıflama sürecinde besinlerden günlük olarak aldığımız enerji harcadığımız enerjiden daha az olmalıdır.Tam tersi durumda yağlı vücut ağırlığı, yağsız vücut ağırlığına oranla artış göstermektedir.  Bu oranı tam tersine çevirmek için günlük orta şiddette 30 dakika yürüyüş ve sağlıklı beslenme programı ile kilo vermeye başlayabiliriz. :)

4)Ara öğünler ne durumda peki?

Ara öğün yapmayayım, akşam yemeğinde fazla yerim kapatırım diyenlerden miyiz? Akşam öğününden önce yapılan ara öğün akşam yemeğine kadar çok acıkmamızı engeller dolayısıyla akşam daha az yemek yememizi sağlar. Bu yüzden lütfen! ara öğünleri kaçırmayalım.

5)Sürekli salata yiyip kilo veremeyenler burada mı ?


  

Salata diyette posayı arttırmak ve tokluk sağlamak için diyette önemli yer bulunduran bir yiyecek evet.
Salatayı yaparken sosuna, yağına , içeriğine dikkat ediyor muyuz peki? Kilo verme sürecinde önerdiğimiz salatalar genellikle yağsız olarak tüketilen ve içinde örneğin zeytin gibi yağlı yiyecek veya mısır gibi glisemik indeksi yüksek yiyecekler bulundurmayan salatalar. Bunları tercih edebiliriz tabi ki.
Ama porsiyon kontrolü yaparak :)


6)Diyetin porsiyon kontrolü


Bildiğiniz gibi  diyette kişiden kişiye alınması gereken enerji değişiyor. Bu yüzden porsiyonlarımızı da alacağımız enerji belirliyor diyebiliriz.

7)Ekmeği çıkarmak çözüm mü?



Diyette ekmeği çıkarmak dostumuz değil düşmanımızdır. Çavdar, yulaf, arpa ve buğday gibi tam tahıllı ürünlerden elde edilen gıdaların tokluk hissini arttırdığı çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir. Çözünebilir diyet lifi, su emerek şişer ve hareket hızı düşer. Mide boşalmasını geciktirir bu diyette istediğimiz bir durumdur. Ayrıca besin maddelerinin emilim oranını azaltmak için bağırsak geçişini yavaşlatır, böylelikle besin maddeleri ve tokluk hormonları salgılayan hücreler arasındaki etkileşmenin olasılığını arttırır. Sonuç olarak özel durumlar haricinde diyetimizde ekmek bulundurabiliriz. (tabi yine miktarı önemli olmak koşuluyla...)


 



























DİYET YANLIŞLARI

KEFİR

 KEFİRDEN GELEN SAĞLIK Kefir Nedir? Kefir laktik asit bakterileri, bazı asetik asit ve maya bakterilerinin fermentasyonu sonucu birçok biyok...